PROFESYONEL STÜDYOLAR ve SİSTEMLER:
Profesyonel stüdyolarda seslendirme kaydı için kurulmuş sistemler oldukça pahalıdır ve her türlü ihtiyaca özel olarak dizayn edilmiştir. Dublaj stüdyolarının genel yapıları iki bölümden oluşur.
1- Kayıt odası: Kayıt yapılacak olan yalıtımlı stüdyo kısmı, -kayıt odası – canlı oda- olarak da geçer; Seslendirmenlerin kayıt yaptığı, mikrofonların, kulaklıkların, dublaj görüntü ekranının bulunduğu olabildiğince az yankılı ve dışarıdan ses geçirmeyen izole bir bölümdür.
2- Kontrol odası; Kayıt odasında bulunan mikrofon, kulaklık ve görüntü ekranına senkronize bağlanmış cihazların, o cihazları kontrol eden operatör kişinin – ses mühendisinin, yönetmenin ve muhtemelen müşterinin bulunduğu bölümdür. Kontrol odası doğru bir mix yapmak için çok iyi bir akustik düzenlemeye ihtiyaç duyar.
Stüdyoda olması gereken cihazlar ve teknik ekipmanlar:
1. Mikrofonlar:
Mikrofonlar (transmitter) ses yani akustik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren cihazlardır. Herhangi bir ses kaynağından çıkan ses dalgaları mikrofonun içindeki özel bir membranı titreştirir. Membranın etrafındaki manyetik alan düzeneği sayesinde, milivoltlar seviyesinde elektrik akımı oluşur ve bu ses dalgasınının akustik enerjisini, elektrik enejisi olarak dönüştürülür. Mikrofonların fiziksel, kimyasal özellikleri çok detaylıdır, fakat bu kitap bir kısayol dökümanı olduğundan çok fazla detaylara girilmeyecektir.
Mikrofonlar kullanım alanları ve tipleri olarak çok fazla çeşitli olmakla birlikte genelde Seslendirme ve Dublaj Stüdyolarında kullanılan mikrofon tipleri şunlardır:
a. Kapasitif (condenser) mikrofonlar
b. Dinamik (dynamic) mikrofonlar
c. Yaka (lavalier) mikrofonlar
2. Kulaklıklar
Profesyonel stüdyolarda kulaklıların özellikleri genelde tam kapalı stüdyo kulaklıklarıdır. Tam kapalı olmasının sebebi kulaklığa gelen sesin kaçıp tekrar mikrofona kaydedilmesini önlemektir. Profesyonel stüdyolarda kulaklıklar özel kulaklık pre-ampları ile kullanılmaktadır. Çünkü genelde kayıt cihazında ayarlanan kulaklık mixi, kontrol odasında yönetmenin, ses mühendisinin ve müşterinin duyduğu mixten farklıdır. Sanatçıya göre optimize edilir. Bu ayrımları sağlamak için de özel routingler -yönlendirmeler yapılır.
3. Dublaj Monitörleri – Ekranları:
Dublaj monitörleri profesyonel stüdyolarda genelde iki adet olur. Bir tanesi kayıt odasında bir tanesi ise kontrol odasında olur ve aynı görüntüyü oynatırlar.
Ses ile görüntüyü aynı ayna işleyebilen yazılımın video çıkışına bağlanırlar ve seslendirmene görüntünün tam sekron iletilmesini sağlar. Böylece dublör seslendireceği karakteri sadece metinden ziyade kayıt esnasında görüntüsünü de takip edebilir.
Kontrol Odası ve Ekipmanları
Kontrol odası akustik olarak iyi tasarlanmış olmalıdır. Kaydedilen sesleri dinleyip mixlerken, yankılı ve sıkıntılı bir odada çalışmak, proje için büyük bir yanlış olur. EQ ayarları vb. dinamik işlemcileri kullanırken doğru olmayan bir akustik dizayn seslendirmenin yanlış işlenmesine ve kötü duyumuna yol açabilir.
Profesyonel stüdyolarda akustik düzenlemeler akustik profesyoneller tarafından yapılmalıdır. Gerekli ölçümlerden sonra odanın boyutuna göre çeşitli akustik paneller konulmalı ve kayıt ve mix için gerekli akustik dizayn sağlanmalıdır. Yankı ve tiz-bas önleyici paneller, gömülü düzenleme tasarımları da mevcuttur.
Kontrol odasında genel olarak bulunan ekipmanlar şu şekilde sıralanabilir:
- Kayıt cihazı – Ses Kartı
- Mixer
- Monitör, CUE ve Talkback Kontrol cihazı
- Monitör -Referans- Hoparlörler
- Kayıt ve işleme ana bilgisayarı
Kayıt Cihazı – Ses Kartı:
Kayıt cihazı – Ses kartı; Talkback kontollörü – hoparlör, kulaklık ve mikrofon ile bağlantılı olup, kayıt odası ile kontrol odasının bağlantı işlevini sağlayan anabirimdir. Mikrofondan gelen sinyalleri bilgisayara aktarabilen, analog sinyali dijital sinyale çeviren chipler barındıran bir birimdir. Mikrofon girişlerine mikrofonlar, kulaklık çıkışlarına kulaklıklar ve monitör hoparlör ya da main çıkışlarına kontrol odasında bulunan referans hoparlörler bağlanarak sinyal akışı tamamlanır.
Ses kartları ve kayıt cihazlarında markaların bir çok modeli bulunmaktadır. Profesyonel stüdyolarda en sık kullanılan marka AVID Protools HD arabirimleridir. PCI DSP kartları ile desteklenen kendinden işlemcili ses kartları ile bilgisayar işlemcisine yüklenmeden kendi içinde ses işleme işlemini yürüten cihazlardır. Aynı zamanda kendi kayıt arayüzü olan Protools programı ile sorunsuz senkron çalışmaktadır. Protools’un videolar ile de sorunsuz çalışması dublaj çalışmalarında hızlı bir iş akışı sağlamaktadır. Protools yazılımı 2011’e kadar ancak kendi arabirimleri ile çalışabilmekteydi, artık her türlü arabirim ile sorunsuz çalışabilmektedir. Bu da pahalı AVID arabirimlerini edinmeden sadece yazılımı satın alarak mevcut ses kartları ile çalışmanın yapılabildiği anlamına geliyor.
Bazı stüdyolarda ise Steinberg firmasının post-prodüksiyon için özel olarak tasarladığı Nuendo isimli yazılımı ve yine Steinberg firmasının Nuendo ile senkron çalışabilen ses kartları ve arabirimleri bulunmaktadır. Bu ses kartları AVID gibi kendi içlerinde kendi Plug-in’lerini kendi işlemcileri ile bilgisayarın işlemcisine yüklenmeden kayıt ve mix imkanı sunmaktadır. Nuendo’nun yanında genelde müzik prodüksiyonu için tasarlanmış yazılımı Cubase de mevcuttur. Cubase de sektörde fazlaca tercih edilen bir yazılımdır. Steinberg firması’nın Cubase yazılımı, AVID Protools’un aksine başlangıçtan beri diğer arabirimlerle sorunsuz çalışmaktadır. Bu yüzden ileride uygun fiyatlı alternatifler kısmında çokça Cubase’den bahsedilecektir.
Kayıt cihazlarının portatif olanları da mevcuttur. Genelde sesli çekim sırasında kullanılırlar, çekim sırasında kameranın yanında yapım için kullanılacak ses kayıtlarını yaka mikrofonunundan ve/veya boom mikrofonundan kaydeden, pille bile çalışabilen oldukça pratik cihazlardır. Bazı öne çıkan markaları ise Zoom, Tascam, Yamaha ve Sound Devices’dır.
Ses kartları’nın alternatifleri ve pratik kullanımlarını ilerleyen kısımlarda detaylı olarak inceleyeceğiz.
Mixer:
Mixerler adı üstünde ses karıştırıcıdırlar. Sesi istenilen kanallara yollara yollamak işlemek ve tekrar istenilen kanallara çağırmak için kullanılan kontrol ünitesidir. Genelde çok kanallı dublaj kayıtlarında ve önceden alınmış dublaj mixlerinde el altında -göz önünde- bulunan kanallarla hızlıca çalışabilmek için tasarlanmışlardır.
Örneğin 15 karakterin bulunduğu bir filmde 15 dublaj(ADR) kanalı, 2-3 FX(efekt) kanalı, 10- 12 Muzik kanalı, ortam sesleri kanalları vb. seslerin bulunduğu kanallarla çalışılan toplam kanal sayısı 100’e kadar çıkabilmektedir. Böyle durumlarda en azından 64 kanalın kontrolu elinizin altında olması büyük kolaylıktır.
Fakat yakın çağdaki dijital gelişmeler bunları yazılımsal olarak çok daha pratik kılmaktadır. Sadece sanal olarak dijital ortamdaki kanalları kontrol eden üniteler üretilmekte ve aslında analog bir mixerin görevini üstlenmektedir. Örneğin AVID ICON D-Control çok kanallı bir mouse klavye görevi görmektedir. ICON, Protools programını ethernet bağlantısı ile kontrol eder ve dijital dünyada analog hissini yaşatır. Üstün özellikleri ile de dublaj – seslendirme kayıt, 5.1 Dobly mix ve bunun gibi ses işlerinde önemli rol oynar.
Mixerler Dijital ve Analog olarak ikiye ayrılırlar. Gelişen teknoloji ile kayıt cihazları artık mixerlerin içine entegre edilmiş, ve hem mix işi hem de kayıt işini aynı anda yapabilen birimlere dönüşmüştür. Bilgisayara USB ya da Firewire protokollerinden bağlanarak data transferini gerçekleştirirler. Hatta bazı ileri teknolojik mixerlerde kayıt odası ile iletişimi sağlayan talkback mikrofonları mixerin üzerine entegre edilmiştir. Böylece tüm prodüksiyon bu entregre mixerler ile tamamlanabilmektedir.
Portatif mixerler de yine sesli dış veya iç çekimlerde kullanılmak üzere az sayıda kanallı ve taşınabilir olarak tasarlanmıştır.
Monitor, CUE ve Talkback Kontrolörü:
Bazı mixerler bahsettiğimiz gibi sadece ses karıştırma işlemlerini yaparlar. Ya da ses kartları sadece analog dijital çevirici ve mikrofon pre-amp işlevlerini üstlenir.
Monitör kontrolü şunun gibi bir senaryoda önemli olabilmektedir: Kaydettiğiniz bir seslendirme veya dublajın final mix’ini dinlemek istediğiniz bir Dolby ya da stereo sistemi hatta bir TV bile olabilir, bu durumda bilgisayardaki projenizin ana ses çıkışını bu birimlere yönlendirebilmenizi ve bu birimlerden de referans almanızı sağlarlar.
Çoğu monitör kontrolör CUE(kulaklık mixi) ve Talkback için imkan sağlar. Bunlarda kayıt sırasında olmazsa olmaz öğelerdir. Kayıt odasındaki seslendirme sanatçısı, projedeki bazı sesleri / kanalları duymak istemeyebilir, bu durumda sanatçıya gönderilen mix ile kontrol odasında çalınan mixi ayrımanız gerekir. CUE dediğimiz bu çıkışlar, bu mixi yapmanız için ayrılmış özel giriş ve çıkışlara sahip fiziksel protokollerdir.
CUE mixine gönderilen kanalların volume ayarları pre-fader olacak gönderilir. Pre-fader kavramı; kanaldaki sinyalin ana fader’dan önce belirlenmiş tarafa yollanması olarak kısaca özetlenebilir. CUE mixi yaparken öncelikle projede her kanalı kendi faderlarınız dışında kontrol edebileceğiniz iç bir yol yaratmanız gerekir. Çağımızdaki dijital kayıt yazılımları BUS adı verilen bu yolları yaratıp yeni kulaklık mixinizi ayırmanız için oldukça yeterlidir. CUE için bir BUS ayırdığınızda o anda sanatçı için ayrıdığınız kayıt kanalı da dahil tüm diğer kanalları ayrıca kontrol edebildiğiniz bir ses yolunuz olmuş olur. Böylece sanatçıya istediği ses seviyesinde ve panoramasında rahatça çalışma imkanı sunmuş oluyorsunuz. Kontrol odasında yönetmen ve müşterinizin isteklerine de içerideki sesten bağımsız cevap verebiliyorsunuz.
Pre-fader, BUS, CUE gibi kavramların işlevleri/sıralaması, donanımsal ve yazılımsal olarak üreticiden üreticiye değiştiği için, profesyonel kayıt sistemleri kısmında kısaca geçilip, kitabımızın konusu olan alternatif kayıt yöntemlerinde geçecek olan yazılımlar ve donanımlar için detaylıca anlatılacaktır.
Monitör -Referans- Hoparlörler:
Kontrol odasında bulunan, profesyonel dublaj ve seslendirme stüdyolarında en az 6.5” – 10” lik bas sürücüye ve belli kalite standartlarına sahip pahalı hoparlörlerdir. Flat denilen düz cevap vermeleri asıl özellikleridir.
Monitörler içerisine konulan odanın akustiği ile doğru orantılı olarak iyi veya kötü cevap verirler. En doğru ve pahalı hoparlörler bile akustik olarak hatalı düzenlenmiş bir odada gerçekten çok kötü sesler çıkartabilmektedir. Örneğin; bir filmi akustiği yanlış olan bir odada final mixine sokup, sinema salonlarında oynattığınızda gerçekten kötü sonuçlar, gereksiz fazla ya da az sub-basslar ya da panoramik imajların bozuk olduğunu anlarsınız.
Sinema için film dublaj ve FX mixleri Dolby lisanslı stüdyolarda gerçekleşmektedir. Dolby şu anda sinamalarda bir standart olmuş audio encode-decode sistemidir. Türkiye’de bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az Dolby lisansli mix sinema salonu vardır.
Profesyonel stüdyolarda 5.1 – 7.1 – 2.1 ve Stereo olmak üzere hoparlör sistemleri mevcuttur.
Kayıt ve İşleme Ana Bilgisayarı:
Bilgisayarlar senelerdir kapasiteleri doğrultusunda ses ve görüntü çözümleri için profesyonel olarak kullanılmaktadır. Gelişen teknoloji ile artık bilgisayarlar gerçek iş istasyonları olmuştur.
Profesyonel stüdyolarda bilgisayar işletim sistemi ve donanım tercihi genelde Apple markası ve OSX işletim sistemi olmaktadır. Bunun sebebini kullanıcıların ağzından dile getirirsek: Stabil, hızlı ve sorunsuz çalıştığı söylenebilir. Bir sektör standardı olan Apple ve ürünleri, ses ve görüntü konusunda oldukça başarılı özgeçmişe sahiptirler.
Windows ve OEM tarzı kullanımlar da bazı stüdyolarda görülmektedir. Tamamen tercih meselesi olmakla beraber bazı ses ve görüntü birimleri ve yazılımları sadece Apple OSX işletim sistemini desteklemektedir.
Ana bilgisayarın hızlı olmasından çok sağladığı protokollerde çok önemlidir. Kayıt sistemlerinden bahsederken AVID firmasının Protools PCI ekipmanlarından bahsetmiştik. Bu ekipmanlar DSP için gerekli PCI kartlardır ve oldukça fiziksel uzunluklara sahiptir. Normal bir OEM kasaya sığamazlar, uzun-tip kasalara ihtiyaç duyarlar veya Apple Mac Pro standardı boyutlarında bir anakart boyutuna ihtiyaç duyarlar. AVID firması şimdilerde Firewire, Thunderblot ve USB birimleri ile bu problemin de önüne geçtiler.
Ana bilgisayarda olması gereken bağlantı noktaları USB, Firewire veya Thunderbolt’tur. Bu noktalar kayıt cihazı ile bilgisayarı bağlayan iletişim kanallarıdır.
DSP içereyen yarı profesyonel sistemler hem portatif hem de her bilgisayarla giriş çıkış uyumluluğuna sahip olduğu için sorun yaratmamakta yalnızca plug-in çalıştırmak için yerel güçleri yani bilgisayarın işlemcisini kullanmaktadır. O yüzden yarı profesyonel sistemlerde kayıt ve mix yapılacak ise, gerçekten güçlü bir sisteme gereksinim duyulur.
Profesyonel stüdyolarda teknolojik gelişim göz önünde bulundurularak AVID, Apooge, Lynx, Steinberg, Presonus gibi DSP dahili olan sistemler tercih edilmektedir. Teknoloji geliştikçe bilgisayar işlemcileri yetersiz kalmaktadır, fakat cihazlarda dahili olarak bulunan ve sadece özel ses işlemleri yapmak için tasarlanmış işlemciler ömürleri boyunca o işlevleri sorunsuz gerçekleştirebilir.